Özgürlükçü anne-babalar
Özgürlükçü anne-babalar çocuklarına sevgiyle yaklaşsalar da, genellikle konulması gereken sınırları, kuralları koymazlar. Kendi yaşayamadıklarını, özlemlerini çocuklarının yaşamamasını isterler ve çocuğu tecrübesizliğinden kaynaklanan kötü yollara sürükleyebilirler.
Çocukların uygun olmayan davranışları çoğu zaman görmezden gelinir. Bu şekilde yetiştirilen çocukların genelde yaratıcı ve orijinal oldukları gözlemlenir. Ancak, bu çocuklar ortama uymakta zorlanır, dürtülerini denetlemede ve sorumluluk kabul etmede isteksiz davranırlar.
Açık ve net sınırlar olmaksızın çocuğun aklı karışır, kendini güvensiz hissedebilir ve yanlış kararlar alır. Bunların sonucunda anne ve baba “kendin ettin, kendin buldun” felsefesiyle çocuğa yaklaşırken, daha büyük sorunların başlayacağından habersizlerdir.
Otoriter anne-babalar
Otoriter ebeveynler itaate değer verirler. Onlara göre hayatın nasıl yaşanacağı kurallarla kontrol edilir, her şey önceden şekillendirilir. Çocuk, kendini nasıl yöneteceğini öğrendiğinden değil, ama cezadan korktuğu için itaat etmeyi öğrenir. Bu tarz, günümüz toplum yapısına aykırıdır. Çünkü artık yeniliklere ve seçme hakkına değer verilmektedir.
Bedensel cezalar, çocukta problemlerin şiddetle çözümlenmesi gerektiğine dair bir kanı uyandırdığından, gene günümüz anlayışıyla bağdaşmaz. Sürekli emir almayı kabullenir şekilde yetiştirilen çocuk, gelecekte de kendi başına hareket edemez hale gelir ve sürekli onu bir başkasının yönetmesini bekler.
Pasif anne-babalar
Bu tip anne-babaların beklentisi azdır ve buna bağlı olarak verdikleri tepki de minimum olacaktır. Çocukla ters düşmemek için kural koymazlar. Çocuğun kendi başına büyümesine izin verdiklerini düşünürler. Buna karşılık çocuksa, anne-babasının ilgisiz olduğuna inanır. Bu tür ailelerin çocukları genellikle sosyalleşme yeteneklerini geliştiremediklerinden, ya çekingen ya sinir bozucu veya egoist olurlar ve çoğu zaman da kendi güvenden yoksun kalırlar.
İlgili ve Demokratik anne-babalar
Bu gruba giren ebeveynler, çocuklarına kayıtsız şartsız bir sevgi sunarlar. Ancak bunu yaparken uyması gereken bir takım kurallar belirlemeyi de ihmal etmezler. Çocuğun sorumluluk alması eğitimin öncelikleri arasındadır. Bu nedenle de çocuğa seçim yapması sağlanan pek çok fırsat sunulur ve yaptığı seçimlerin sonuçlarını yaşarken de ihtiyacı olan rehberlik verilir. Bu yöntem, günümüzün hızlı yaşantısı için en uygun yöntemdir. Bunun nedeni, artık seçeneklerin sınırsız olması ve bir şeyi yapmak için doğru olan birden fazla yöntemin olmasıdır. Bu şekilde eğitilen çocuk, sorumluluk duygusu geliştirir, daha akıllıca seçimler yapar, değişikliklere ayak uydurur ve kendine güveni oluşur.