İSİMLER (ADLAR)
A. Varlıklara Verilişlerine Göre.
1. Özel İsim
2. Cins İsmiB. Maddelerine Göre İsimler
1. Somut İsim
2. Soyut İsimC. Varlıkların Sayılarına Göre İsimler
1. Tekil İsim
2. Çoğul İsim
3. Topluluk İsmiD. Yapılarına Göre İsimler
1. Basit İsim
2. Türemiş İsim
3. Birleşik İsim
a. Bitişik Yazılan Birleşik İsimler
b. Ayrı Yazılan Birleşik İsimlerE. İsimlerde Küçültme
F. İsmin Hâlleri
1. Yalın Hâl (Nominatif)
2. Belirtme (Yükleme) Hâli
3. Yönelme Hâli
4. Bulunma Hâli
5. Ayrılma (Uzaklaşma, Çıkma) Hâli
6. Eşitlik Hâli
7. Vasıta Hâli
8. İlgi Hâli (Tamlayan Hâli)G. İsim Tamlamaları
1. Belirtili İsim Tamlaması
2. Belirtisiz İsim Tamlaması
4. Takısız İsim Tamlaması
3. Zincirleme İsim Tamlaması
5. Karma Tamlama
İSİMLER (ADLAR)
Tanım: Canlı cansız bütün varlıkları, kavramları, hatta fiilleri de karşılayan, onları anmaya, tanımaya, birbirinden ayırmaya yarayan kelimelere isim (ad) denir: ağaç, su, deniz, Hasan, Anadolu, gidiş, dönüş vb.
İsimler çeşitli yönlerden sınıflara ayrılır.
A. VARLIKLARA VERİLİŞLERİNE GÖRE İSİMLER
İsimler ait oldukları varlığın veya kavramın eşi benzeri olup olmamasına göre ikiye ayrılır: Varlık veya kavram özelse (eşsiz, benzersiz) onun ismi de özel isim; cins ise (aynısından birden fazla) onun ismi de cins ismidir.
1. ÖZEL İSİM: Kâinatta tek olan, tam bir benzeri bulunmayan varlıkları karşılayan kelimelere denir. Bütün özel isimler (özel ismi oluşturan her kelime ve onları niteleyen, tanıtan unvanlar) büyük harfle başlar. Büyük harfle başlamazsa cins ismi zannedilebilirler.
Yavuz, Hasan, Kayseri, Acıpayam, Akdeniz, Alanya, Ulu Cami, Sultan Selim, Hatice, Küçük Ağa, Türkçe, Türk Dil Kurumu...
Başlıca Özel İsimler Şunlardır:
1. İnsan isimleri: Ali, Meltem, Mehmet, Meral, Yasemin, Uğur, Barkın...
2. Kurum, kuruluş, müessese, makam, üniversite isimleri: Mamak Anadolu Lisesi, Yeşilay Derneği, Türk Dil Kurumu, Ege Üniversitesi, Kars Valiliği, Ankara İl Millî Eğitim Müdürlüğü...
3. Millet, kavim, din, mezhep isimleri:Türk, Türkler, Yunan, İngiliz, Çeçen, Ruslar...
Müslüman, Musevî, Hıristiyan...
İslâm, İslâmiyet, Musevîlik, Hıristiyanlık...
Hanefî, Hanefîlik, Şafiî, Alevî...
4. Dil isimleri: Türkçe, Farsça, Fransızca, Macarca, Fince, Tibetçe...
5. İl, İlçe, Semt, mahalle, cadde, bulvar, sokak isimleri: Sivas, Ankara, İstanbul, Mamak, Yenişehir, Şirinevler, Dikimevi, Atatürk Bulvarı, İvedik Caddesi, Gönül Sokak...
6. Ülke ve bölge isimleri:
Türkiye, Afganistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti...
Batı Almanya, Batı Trakya, Güney Yemen, Doğu Avrupa, Doğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu (Bölgesi), Ege, Marmara...
7. Kıta isimleri: Avrasya, Asya, Avrupa, Afrika, Amerika, Antarktika, Arktika, Avustralya.
8. Deniz, okyanus, göl, akar su, boğaz, geçit isimleri:Akdeniz, Karadeniz, Manş Denizi, Büyük Okyanus, Atlas Okyanusu
Van Gölü, Hazar Denizi, Beyşehir Gölü, Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya, Seyhan, Fırat, Nil, İstanbul Boğazı,Panama Geçidi, Süveyş Kanalı ...
9. Dağ, tepe, ova, yayla isimleri: Elmadağ, Uludağ, Ağrı Dağı, Erciyes (dağı), Everest Tepesi, Çukurova, Konya Ovası...
"Konya Ovası, Van Gölü, Ağrı Dağı" gibi her iki harfi de büyük yazılan özel isimlere dikkat edilirse, birinci kelimenin zaten il olarak mevcut olduğu; ikinci kelime eklenince oluşan ismin o ile ait ama yeni ve özel bir varlığı karşıladığı görülür. Hâlbuki Hürriyet gazetesi, Nil nehri, Ankara şehri, Fırat nehri, Erciyes dağı gibi örneklerde birinci kelime büyük, ikinci kelime de küçük harfle başlamaktadır. Bunun sebebi bu kelimelere eklenen ikinci kelimelerle yeni bir özel isim oluşturulmuş olmamasıdır. Hürriyet zaten bir gazete adı; Nil zaten bir nehir adı; Ankara zaten bir şehir adı; Erciyes zaten bir dağ adıdır.
10. Gezegen ve yıldız adları: Merih, Mars, Jüpiter, Venüs, Küçükayı...
11. Dünya, güneş ve ay kelimeleri terim olarak (astronomi ve coğrafya terimi) kullanılıyorsa özel isim olduğu için büyük; diğer anlamlarında (gerçek, mecaz, yan, eş, deyim vb.) kullanılıyorsa cins ismi olduğu için küçük harfle başlar:
12. Kitap, gazete, mecmua, eser isimleri: Cumhuriyet (gazetesi), Milliyet (gazetesi), Zaman (gazetesi); Varlık (dergisi), Aktüel (dergisi); Türk Dili (dergisi), Virgül; Yaprak Dökümü, Semerkant; Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Ansiklopedisi...
13. Hayvanlara takılan özel isimler: Tekir, Karabaş, Yumoş, Minnoş, Pamuk...
2. CİNS İSMİ: Aynı cinsten olan varlıkların ortak isimleridir. Dilin temel kavramları cins (tür) isimleridir.
taş, yol, ağaç, ırmak, kitap, dergi, yaprak, ev, çocuk, su, sıra, hayal, düşünce, sıla, özlem, taraf, ceza...
Başlıca Cins İsimleri
1. Vücudun bölümleri ve organ isimleri: baş, kol, el, ayak...
2. Akrabalık isimleri: ana, baba, kardeş, dayı, hala, teyze...
3. Araç, eşya isimleri: kaşık, makas, bardak, iplik, iğne...
4. Hayvan ve bitki isimleri: kedi, kartal, fındık, ceviz, kiraz...
5. Kavramlar: düşünce, hedef, zekâ, temenni...
6. İş, meslek; meslek sahibi simleri: öğretmenlik, öğretmen, avukat, işçi, memur, profesyonel, futbolcu...
7. Giyecek isimleri: ceket, ayakkabı, gömlek, eldiven...
8. Yiyecek isimleri: elma, yemek, ekmek, biber...
9. İçecek isimleri: su, meşrubat, gazoz...
10. Sayı isimleri: on, beş yüz, bir...
11. Renk isimleri: sarı, kıpkırmızı, mor...
12. Nitelik isimleri: büyük, kocaman, dairesel...
13. Zaman isimleri: ay, saat, dakika, yıl...
14. Soru Kelimeleri: ne, kim, hangi...
Bazı cins isimlerin özel isim olarak kullanıldığı görülür:
B. MADDELERİNE GÖRE İSİMLER
İsimler, karşıladıkları varlıkların beş duyu organından herhangi biriyle algılanıp algılanamamasına göre ikiye ayrılırlar.
1. Somut İsim: Beş duyudan herhangi biriyle algılayabildiğimiz, kavrayabildiğimiz varlık ve kavramların isimleridir. Yani somut varlıkları karşılayan isimlere somut isimler denir. Bu isimler, herkes tarafından görülen, bilinen, hissedilen, cismi olan, varlığı kişiden kişiye değişmeyen varlıkları karşılarlar.
2. Soyut İsim: Beş duyudan herhangi biriyle algılanamayan, madde hâlinde bulunmayan ve zihnimizle kavradığımız veya var olduğuna (akla, ruha, sezgiye, inanca bağlı olarak) inandığımız varlıkların isimleridir.
C. VARLIKLARIN SAYILARINA GÖRE İSİMLER
1. Tekil isim:Tek varlığı belirten ve karşılayan, yapıca tekil olan (topluluk isimleri hariç) kelimelerdir. kendi, ben, çocuk, kalem, defter...
Not: Tür adı olan her kelime, o türden tek varlığı anlattığı gibi; biçimce çoğullanmadığı hâlde o türün tümünü ya da bir bölümünü de anlatabilir. Bu durumda da tekil sayılırlar.
2. Çoğul isim:Yapısında, anlamında birden çok varlığı barındıran, çokluk eki almış isimlerdir. Cins isimlerinin çoğulu yapılır.
Not: Şekil yönüyle çoğul olmadığı, çokluk eki almadığı hâlde anlamca çoğul olan kelimeler vardır.
Seçmen, tercihini yarın ortaya koyacak.
Bu cümlelerde seçmen, asker ve saç kelimeleri tekil oldukları hâlde anlamca çokluk bildirmektedirler. Bunlar, topluluk isimleri değildir.
Not: Bazı durumlarda özel isimlere de çoğul eki getirilir: Çokluk eki -lar/ler eklendiği kelimeye şu anlamlarıkatar:
a) Aile anlamı katar; -gil ekinin yerine kullanılır, yapım eki görevinde olduğu için ayrılmadan yazılır.
b) Benzerleri anlamı katar, kesme işaretiyle ayırarak yazılır:
c) Aynı ismi taşıyanları belirtir:
d) Abartma anlamı katar: Çalışmak için ta Almanya'lara gitti.
e) Topluluk, soy kavramı bildirir:Osmanlılar, Türkler, Yunanlar, Adanalılar, Konyalılar...
3. Topluluk İsmi: Yapıca tekil, ancak anlam bakımından çoğul olan; aynı türe dahil birden çok varlığı anlatan isimlerdir. Teklerden oluşan topluluğu, çokluğu bildiren kelimelere denir.
Not: Topluluk isimleri de çokluk eki alabilir. Bu durumda aynı topluluktan birden fazla olduğu ifade edilmiş olur. Ordular, ormanlar, sürüler.
Not: "-°z" ekinin de eklendiği sözcüğe topluluk anlamı kattığını ifade eden dil bilimciler de vardır:
İsimler kaç kelimeden oluştuklarına ve yapım eki alıp almadıklarına göre de sınıflandırılırlar.
1. Basit İsim: Herhangi bir yapım eki almamış, kök hâlindeki isimlere denir. Çekim eki almış hâlde kullanılabilirler. Türemiş ve birleşik kelimeler yaparken bunlara yapım ekleri getirilir.
Basit isimlerimizin çoğu tek hecelidir, ama bütün basit isimler tek heceli zannedilmemeli.
Basit isimler, daha küçük ve anlamlı parçalara ayrılamazlar. Meselâ "kelebek kelimesini kel-ebek şeklinde ikiye ayırıp "kel" diye anlamlı bir kelime bulabiliriz gibi bir düşünce yanlıştır. Çünkü parça ile bütün arasında her zaman -az ya da çok- bir anlam ilgisi bulunmalıdır.
2. Türemiş isim: İsim veya fiil kök ve gövdeleriyle yansıma kelimelere bir yapım ekinin getirilmesiyle oluşturulmuş, şekil ve anlam olarak yeni isimlere denir.
İsimden türeyenler:
Yansımalardan türeyenler:
Fiilden türeyenler:
3. Birleşik İsim: Birleşik isimler, birden fazla kelimenin bir araya gelip yeni bir varlığı veya kavramı karşılayacak şekilde kalıplaşarak oluşturdukları, anlam ve şekil bakımından yeni isimlerdir.
Birleşik ismi oluşturan kelimeler arasına herhangi bir ek veya kelime giremez; girerse bu kelime grubu birleşik isim olmaktan çıkar, belirtili isim tamlaması veya başka bir kelime grubu olur.
Bu isimler anlam bakımından tam bir kalıplaşmaya uğradıkları için tek bir kelime olarak kabul edilir ve bu şekilde kullanılırlar.
Türkçe'de üç yolla birleşik isim yapılır:
a. Anlam kayması yoluyla:
Birincisi: Birleşik ismi oluşturan kelimelerin tamamı (genellikle iki kelimeden oluşurlar) anlam kaybına uğrar.
İkincisi: Kelimelerden sadece birincisi anlam kaybına uğrar:
Üçüncüsü: İkinci kelime anlamını kaybeder:
b. Ses kaynaşması yoluyla: cumartesi, pazartesi, kahvaltı, çörotu, peki...
c. Kelime sınıfı kayması yoluyla:
Buraya kadar yapılan tasnife göre her kelimenin birden fazla özelliği vardır:
Örnekler:
Bir varlığın, bir ismin küçüklüğü genel olarak, başına getirilen "küçük, mini, ufak" gibi sıfatlarla ifade edilir:Küçük köy, ufak el, mini kasa...
Bazen bu sıfatların yerini "-cik, -ceğiz" ekleri tutar. Bu ekler isimlere küçültme anlamı katar.
Not: Bu ekler her zaman küçültme anlamı katmayabilir; acıma ve sevgi; zavallılık ve küçümseme anlamları da katabilir:
"k" sesi ile biten sıfatlara -Cİk eki getirildiğinde sıfatın sonundaki "k" düşer:
"-cE, -İmsİ, -İmtrak" ekleri de küçültme anlamı katar:
İsimleri isimlere, fiillere, edatlara bağlayan, diğer kelimelerle ilişki kurarak isimlerin cümlede görev kazanmasını sağlayan eklere isim hâl ekleri denir. İsimlerin bu ekleri alarak yüklendikleri görevlere ismin hâlleri denir.
1. Yalın Hâl (Nominatif): Eki yoktur.İsimlerin hiçbir hâl eki almamış hâlleridir. Çoğul, iyelik ve bildirme eki almış olabilir. Bu durumda da yalın hâlde sayılırlar.
Yapım ekleri de ismin yalın durumunu değiştirmez:
Birleşik isimler de hâl eki almamışlarsa yalındırlar:
2. Belirtme (Yükleme) Hâli: ı, -i, -u, -ü eklerini alan isimler bu duruma girer. Bu isimler genellikle belirtili nesne olur.
Not: Türkçe'de üçt çeşit -i (-ı, -u, -ü) eki vardır. Bunları birbirine karıştırmamalıyız.
3. Yönelme Hâli: "-E" ekiyle yapılır. Yüklemin yöneldiği yeri, nesneyi ya da kavramı gösterir.
Yönelme hâlinde, ismin belirttiği kavrama yöneliş, dönme, yaklaşma, ulaşma söz konusudur. Yönelme hâlindeki kelimeler cümlede dolaylı tümleç ve yüklem olabilir. Dolaylı tümleç, yükleme sorulan "neye, kime, nereye" sorularının cevabıdır. Sinema-y-a git, ev-e dön...
4. Bulunma Hâli: "-dE" ekiyle yapılır.Eylemin yapıldığı yeri, nesneyi ya da soyut kavramı bildirir. Genellikle "kimde, nede, nerede" sorularına cevap vererek dolaylı tümleç olur.
5. Ayrılma (Uzaklaşma, Çıkma) Hâli: "-dEn" ekiyle yapılır.Eklendiği kelimeyi dolaylı tümleç yapar; "çıkma, ayrılma, uzaklaşma" bildirir. İsmin ayrılma hâli, yani dolaylı tümleç, yükleme sorulan "nereden, kimden, neden" sorularının cevabıdır. okul-dan çıktı, ev-den ayrıldı, yurt-tan geliyor, devlet-ten istedi...
-den ekini alan isimler bazen zarf tümleci olur.
-den eki, bazen yapım eki olarak kullanılır. Bu durumda ya sıfat ya da zarf görevi üstlenir.
-den eki bazen belirtili isim tamlamalarındaki tamlayan eki -ın, -in, -un, -ün 'ün yerini tutabilir.
-den ekini alan kelimelerle ikilemeler yapılabilir.
-den ekini alan kelimelerle üstünlük anlamı taşıyan sıfat öbekleri oluşturulabilir.
6. Eşitlik Hâli: "-CE" ekiyle yapılır.Bu hâldeki kelimeler cümlede zarf tümleci ve yüklem olarak kullanılır.
7. Vasıta Hâli: "ile" edatı kullanılarak yapılır. "i" düşürülerek kullanılır. Bu hâldeki kelimeler cümlede zarf tümleci, edat tümleci ve yüklem olarak kullanılır.
8. İlgi Hâli (Tamlayan Hâli): "-(n)İn", "-den" ekleriyle yapılır ya da yalın hâldedir.
İki veya daha fazla ismin, yeni bir anlam meydana getirecek şekilde birlikte kullanılmasıyla oluşan söz gruplarına isim tamlaması denir. Ad takımı şeklinde de söylenebilir.
İsim tamlamalarında ilk isme tamlayan; ikinci isme tamlanan denir. Bu kural iki isimden oluşan tamlamalar için geçerlidir. İkiden fazla isimden oluşan tamlamalarda genellikle son isim tamlanan diğerleri tamlayan olur. Fakat bu kurala uymayanlar da vardır.
Bahçenin duvarı. Bahçenin duvarının boyasının rengi. Bizim okulun tahta kapısı
Tamlayan Tamlanan Tamlayan Tamlanan Tamlayan Tamlanan
İsim tamlamalarının çeşitleri ve özellikleri şöyledir:
Tamlayan -ın, -in, -un, -ün , tamlanan -ı, -i, -u, -ü eklerinden birini alır. Tamlayan sesli harfle biterse -n kaynaştırma harfi; tamlanan sesli harfle biterse -s kaynaştırma harfi kullanılır. Bahçe-n-in kapı-s-ı
NOT :* "Su" ve "ne" kelimeleri bu kurala uymaz. Örnek: Su-y-un tad-ı, ne-y-in tad-ı.
* Tamlayan, tamlama eklerini almaz. Tamlanan -ı, -i, -u, -ü eklerini alır.
* Tamlayan somut veya soyut isim olabilir:
* Tamlanan somut, soyut isim veya isimleşmiş olabilir:
* Tamlayan çoğul eki alabilir:
* "Kendi" kelimesi, belirtisiz isim tamlamalarında tamlayan olabilir. Bunun dışındaki zamirler belirtisiz isim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan olmaz.: Kendi evi...
* İsim-fiiller tamlanan olabilir:
* Bazı belirtisiz is.tamlamaları kendisinden sonra gelen ismi niteler ve sıfat görevi kazanabilir:
Bazı belirtisiz isim tamlamalarında tamlama eki günlük konuşmada düşebilir:
Bu durumun yazıda gösterilmesi yanlıştır. (Lokanta Bahar) veya (Bahar Lokanta) yanlıştır. Doğrusu (Bahar Lokantası) şeklinde olacaktır.
* Bu tamlamalarda mecazlı anlatım görülebilir: Laf salatası, ömür törpüsü...
* Bazı belirtisiz isim tamlamaları kalıplaşarak birleşik kelime olmuştur: Kuşadası, hanımeli..
* Bazı belirtisiz isim tamlamalarının başına bir sıfat gelebilir: Kırmızı kadın ceketi...
* Bazen belirtisiz isim tamlamalarında sıfatın başa gelmesi dil yanlışlığına yol açar: Devlet Eski Bakanı (Doğru)... Eski Devlet Bakanı (Yanlış)
Tamlayan ve tamlanan, tamlama eklerini almaz. Tamlayan, tamlananın hangi maddeden yapıldığını veya neye benzediğini bildirir. Takısız isim tamlamaları ile sıfat tamlamaları birbirine karıştırılmamalıdır.
Takısız İsim Tamlaması | Sıfat Tamlaması |
Tahta çanta | Güzel çanta |
Demir kapı | Büyük kapı |
Demir yumruk | Sert yumruk |
Badem göz | Siyah göz |
Çini vazo | süslü vazo |
Altın bilezik | Burgulu bilezik |
En azından üç isimden oluşan tamlamalara denir.
Zincirleme tamlamayı oluşturan kelimelerden en az biri sıfat görevinde kullanılıyorsa böyle tamlamalara karma tamlama denir. Karma tamlamalar, isim tamlamalarının tamlayanı ile tamlananı arasına bir sıfat girmesiyle oluşabildiği gibi, iki sıfat tamlamasının birleşmesiyle de oluşabilir.