• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Ders-Akademi/1405878436342260

Üyelik Girişi

Dilin İşlevleri ve Özellikleri

Dilin İşlevleri ve Özellikleri

İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan, kendine özgü yasaları olan ve bu yasalar çerçevesinde gelişen, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış, seslerden örülmüş anlaşma sistemine dil denir.

Dilin başlıca özellikleri şöyle sıralanabilir:

• Dil, seslerden oluşmuş bir anlaşma sistemidir.
• Dil, gelişmiş bir iletişim aracıdır.
• Dil, düşünce ve zekanın bir göstergesidir.
• Dil, sosyal ve canlı bir varlıktır.
• Dil birliği, bir milleti oluşturan özelliklerin başında gelir.
• Dil, milleti meydana getiren bireyler arasında ortak duygu ve düşünceler oluşturur.
• Bir milletin dili; onun tarihi, dini ve kültürüyle iç içedir.

Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan en önemli araçlardan biridir. İletişimin dille gerçekleştirilen, jest ve mimiklerle gerçekleştirilen, resim, şekil, çizgi gibi sembollerle gerçekleştirilen ya da simgelerle gerçekleştirilen türleri vardır.

Dilin iletişimde kazandığı işlevlerin tam algılanabilmesi için iletişim öğelerinin bilinmesi gerekir.

İletişim öğeleri şunlardır:

  • Kaynak (Gönderici): Duygu, düşünce ve isteğin aktarılmasında sözü söyleyen kişi ya da topluluk.
  • Alıcı: İletilen sözü alan kişi ya da topluluk.
  • İleti (Mesaj): Gönderici ile alıcı arasında aktarılmakta olan duygu, düşünce ya da istek.
  • Kanal: Gönderici ile alıcı arasındaki iletinin gönderilme şekli (sözlü - yazılı).
  • Dönüt: iletiye verilen her türlü yanıt, geri bildirim.
  • Bağlam: İletişimin gerçekleştiği ortam.

DİLİN İŞLEVLERİ

1. Dilin Göndergesel İşlevi

Bir ileti dilin göndergeyi olduğu gibi ifade etmesi için düzenlenerek oluşturulmuşsa dil göndergesel işlevde kullanılmıştır. Bu başka bir ifadeyle dilin bilgi verme işlevidir.

  • Burada amaç, gönderge konusunda doğru, nesnel, gözlemlenebilir bilgi vermektir.
  • Bu işlev daha çok kullanma kılavuzlarında, nesnel anlatılarda, bilimsel bildirilerde, kısa not ve özetlerde karşımıza çıkar.
  • Göndergesel işlevde duygular dile getirilmez.

Örnekler:

  • Psikoloji, insan ve hayvan davranışlarının gözlenebilir ve ölçülebilir onları ile zihinsel süreçleri inceleyen pozitif bir bilim dalıdır.
  • Anadolu'da tarih boyunca birçok uygarlık, devlet kurmuştur.
  • Roman ve öykü, anlatmaya dayalı edebi türlerdir.
  • Türkiye, topraklarının bir bölümü Anadolu'da, bir bölümü Avrupa'da olan bir ülkedir.
  • Karadeniz'de petrol ve doğal gaz aramaları devam ediyor.

Bu cümleler bilgi vermek amacıyla oluşturulduğu için dil göndergesel işlevde kullanılmıştır.

2. Dilin Heyecana Bağlı İşlevi

Bir ileti, göndericinin iletinin konusu karşısındaki duygu ve heyecanlarını dile getirme amacıyla oluşturulmuşsa dil heyecana bağlı işlevde kullanılmıştır.

  • Bu işlev, göndericinin kendi iletisine karşı tutum ve davranışını belirtir.
  • Bu işlevde çoğunlukla duygular, heyecanlar, korkular, sevinç ve üzüntüler dile getirilir.
  • Dilin göndergesel işlevinde nesnellik, heyecana bağlı işlevinde öznellik hâkimdir.
  • Özel mektuplarda, öznel betimlemeler ve anlatılarda, lirik şiirlerde, eleştiri yazılarında dilin heyecana bağlı işlevinden sıkça yararlanılır.
  • Ünlem cümlelerinin tamamında dilin bu işlevi kullanılır.

Örnekler:

  • "A, buna bak, hâlâ durmuş bana gülüyor."
  • "Bunca işten sonra hâlâ beni arıyorsun!"
  • "Yazık sana acıyorum."

Dil bu cümlelerde heyecan, kızgınlık gibi duyguları dile getirdiği için dil heyecana bağlı işlevde kullanılmıştır.

3. Dilin Alıcıyı Harekete Geçirme İşlevi

Bu işlevde ileti alıcıyı harekete geçirmek üzere düzenlenmiştir.

  • İletinin bir çeşit çağrı işlevi gördüğü bu işlevde amaç, alıcıda bir tepki ve davranış değişikliği yaratmaktır.
  • Propaganda amaçlı siyasî söylevler, reklâm metinleri, genelgeler, el ilanları genellikle dilin bu işleviyle oluşturulur.
  • Dilin alıcıyı harekete geçirme işleviyle hazırlanan metinlerde gönderici, iletiyi alanı işin içine sokmayı, onu sorgulamayı ister.
  • Emir, rica, istek cümlelerinde dil, alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılır.

Örnekler:

  • Sınıfı hemen terk et.
  • Elindeki kitabı sıraya bırak.
  • Kapıyı kapat.

Dil bu cümlelerde alıcıda davranış değişikliğine yol açtığı için dil alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılmıştır. Çünkü gönderici, alıcıya: "Kapıyı kapat." dediğinde alıcı kapıyı kapatmaya yöneliyor ve harekete geçmiş oluyor.

4. Dilin Kanalı Kontrol İşlevi

Bir ileti, kanalın iletiyi iletmeye uygun olup olmadığını öğrenmek amacıyla düzenlenmişse dil, kanalı kontrol işlevinde kullanılmıştır.

  • Gönderici ile alıcı arasında iletişimin kurulmasını, sürdürülmesini ya da kesilmesini sağlayan bu işlevde iletinin içeriğinden çok iletişimin devam ettirilmesi olgusu ağır basar.
  • Törenlerde, uzun söylevlerde, aile yakınları ya da sevgililer arasındaki konuşmalarda; dilin kanalı kontrol işlevini yansıtan iletiler sıkça kullanılır.
  • Bu işlev daha çok, soru cümleleriyle karşımıza çıkar.

Örnekler:

  • Beni anladınız değil mi?
  • Sesimi duyuyor musun?
  • Verdiğim ödevleri yaptınız mı?

Dil bu cümlelerde kanalı kontrol işlevinde kullanılmıştır. Çünkü gönderici, alıcıya soru yoluyla iletisinin ulaşıp ulaşmadığını soruyor "Verdiğim ödevi yaptınız mı?" cümlesinde alıcı "evet" veya "hayır" cevabını verirse mesajın kanal yoluyla iletilip iletilmediği kontrol edilmiş oluyor.

5. Dilin Dil Ötesi (Üst Dil) İşlevi

Bir ileti dille ilgili bilgi vermek üzere düzenlenmişse o iletide dil, dil ötesi işlevde kullanılmıştır.

  • Dilin dil ötesi işlevinde iletiler, dili açıklamak, dille ilgili bilgi vermek için düzenlenir.
  • Daha çok bilimsel metinlerde ve öğretme amaçlı konuşmalarda karşımıza çıkan ve "yani, demek istiyorum ki, bir başka deyişle" gibi sözcüklerde kendini gösteren dil ötesi işleve, günlük yaşamda da sıkça başvurulur.

Örnekler:

  • Beni yanlış anlamayın, ben bu sözcüğü mecaz anlamda kullandım.
  • Türkçede sözcük kökleri ikiye ayrılır: İsim ve fiil kökleri
  • İsim soylu sözcüklerin önüne gerelek onların rengini, biçimini, sayısı, durumunu belirten veya niteleyen sözcüklere sıfat denir.

Bu cümlelerde ileti, dille ilgili bilgi vermek, başka bir iletiyi açıklamak üzere düzenlenmiştir.

6. Dilin Şiirsel (Sanatsal) İşlevi

Bir iletinin iletisi kendisinde ise dil şiirsel işlevde kullanılmıştır. Dil bu işlevde kullanıldığında iletinin iletmek istediği husus, iletinin kendisindedir. Bu durumda ileti, kendi dışında herhangi bir şeyi ifade etmez, yansıtmaz. Obje iletinin kendisidir. Örneğin dilin şiirsel işlevde kullanıldığı metinler olan lirik anlatılarda ve şiirlerde şiirin amacı o şiirin kendisidir. Şiirsel metinler, kendinden başka bir şeyi ifade etmeye ihtiyaç duymaz, bir şiir sadece şiir olduğu için önemli ve anlamlıdır, yani şiirin gerçeği, şiirin kendisidir.

Dilin şiirsel işleviyle kullanıldığı metinlerde gönderici alıcıda hissettirmek istediği etkileri uyandırmak için, dili istediği gibi kullanır, yani kendi özgün üslûbunu oluşturmak için bir anlamda dili yenlden yaratır. Edebî sanatlardan, karşılaştırmalardan, çağrışım gücü yüksek sözcüklerden yararlanarak imgeler oluşturur, sözcükleri daha çok yan ve mecaz anlamlarda kullanır. Edebî metinlerde dil şiirsel işlevde kullanılır.

Örnek:

ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Orhan Veli Kanık