• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Ders-Akademi/1405878436342260

Üyelik Girişi

Tezkire Nedir? Tezkireler ve Tezkire Yazarları

Tezkire Nedir? Tezkireler ve Tezkire Yazarları

Tezkire: Eskiden belli bir meslekte yetişmiş kişilerin yaşam öykülerinin anlatıldığı eserlere verilen genel ad. Çoğulu "tezâkir"dir. Tezkirenin kelime anlamı "zikredilen, sözü edilen, bahsi geçen" anlamındadır.

Tezkireler konularına, kapsadıkları kişilerin mesleklerine göre çeşitli adlarla anılmışlardır:

    • Tezkiretü'l-Şuara (Şairler Tezkiresi),
    • Tezkiretü'l - Hattatin (Hattatlar Tezkiresi),
    • Tezkiretü'l - Evliya (Evliyalar Tezkiresi) gibi.

Ayrıca hadika, sefine adı verilmiş;

    • "Hadikatü'l-Vüzera",
    • "Sefine-i Mevleviyye"

gibi yapıtlar da tezkire niteliği taşırlar.

Adlara ya da mahlaslara göre alfabetik olarak düzenlenen tezkirelerde kişilerin yaşam öyküleri kısaca anlatılmış, resmî görevleri ve kazandıkları aşamalar/makamlar belirtilerek şiirlerinden örnekler verilmiştir.

Ali Şir Nevai, Sehi Bey, Âşık Çelebi, Şeyh Galip ve Fatin Efendi önemli tezkire yazarlarıdır.

Türk Edebiyatı'nda tezkire yazma geleneğinin temeli Ali Şir Nevaî'nin Mecâlisü'n-Nefâis adlı eserine dayanır; edebiyatımızdaki ilk tezkire budur.

Günümüze kadar gelen, elimize geçen tezkireler sırasıyla;

16. Yüzyılda Tezkire

Tezkire Yazarları

Tezkilerin Adı

Yazıldıkları Tarih

Nevaî (ö. 801 = 1501)

Mecâlisü'n-Nefâis

897= 1491/92

Sehi (ö. 955 = 1548)

Heşt Bihişt

945 = 1538

Latifi (ö. 990 = 1582)

Latifi Tezkiresi

953 = 1546

Ahdî (ö. 1002 = 1593)

Gülşen-i Şuara

971 = 1563

Âşık Çelebi (ö. 979 = 1571)

Meşâirü'ş-Şuara

974 = 1566

Hasan Çelebi (ö. 1012 = 1603)

Kınalızade Tezkiresi

994 = 1585

Beyanî (ö. 1006 = 1597)

Beyanî  Tezkiresi

XVI. yüzyıl

17. Yüzyılda Tezkire

Sâdıkî (ö. ?)

Mecmau'l-Havâs

1016=1607

Riyazî (ö. 1054 = 1644)

Riyazü'ş-Şuara

1018 = 1609

Kafzade (ö. 1031 = 1621)

Zübdetü'l-Eş'ar

1030 = 1620

Rıza (ö. 1082 = 1671)

Rıza Tezkiresi

1050 = 1640

Yümnî (ö. 1073 = 1662)

Yümnî Tezkiresi

XVII. yüzyıl

Asım (ö. 1086 = 1675)

Zeyl-i Zübdetü'l-Eş'ar

XVII. yüzyıl

Güftî (ö. 1088 = 1677)

Teşrîfatü'ş-Şuara

XVII. yüzyıl

18. Yüzyılda Tezkire

Mücîb (ö. ?)

Mücîb Tezkiresi

1122 = 1710

Safâyî (6. 1138 = 1725)

Safâyî Tezkiresi

1134= 1721

Salim (ö. 1156 = 1743)

Sâlim Tezkiresi

1134= 1721

Belîg (ö. 1142 = 1729)

Nuhbetü 'l-Âsâr

1139 = 1726

Râmiz (ö. 1200 = 1785)

Âdâb-ı Zurafâ

1198 = 1783

Silâhdar (ö. ?)

Silâhdar Tezkiresi

1204 = 1789

Safvet (ö. ?)

Nuhbetü'l-Âsâr

1197 = 1782

19. Yüzyılda Tezkire

Şefkat (ö. 1242 = 1826)

Şefkat Tezkiresi

1229 = 1813

Tevfik (ö. ?)

Mecmuatü't-Terâcim

1242= 1826

Es'ad (ö. 1264 = 1847)   

Bahçe-i Safâ-enduz

1251 = 1835

Arif Hikmet (ö. 1275 = 1859)

Arif Hikmet Tezkiresi

1250 = 1834/35

Fatin (ö. 1283 = 1866)

Hâtimetü'l-Eş'ar

1269 = 1852

Fatin'in Hâtimetü'l-Eş'ar'ı ile tezkireler devri kapanır. Bu tarihten sonra yakın zamanlara gelinceye dek bu yolda birkaç eser daha kaleme alınmıştır. Bunları da tezkireler listesine ekleyebiliriz:

Tevfik (ö. 1311 = 1892)

Kafile-i Şuara

1290 = 1873

Mehmed Siraceddin (ö. ?)

Mecma'-ı Şuara ve Tezkire-i Üdeba

1325 = 1907

İbnülemin Mahmut Kemal İnal (ö. 1957)

Son Asır Türk Şairleri

1930 = 1941

Sadeddin Nüzhet Ergun (ö. 1946)

Türk Şairleri

1935=1945

Mehmet Nâil Tuman (ö. 1958)

Tuhfe-i Nailî

Basılmamıştır.

 

Tezkire, klasik türk edebiyatı şair ve yazarların şiirlerini ve hayatlarını kapsayan edebiyat antolojisi görevi gören bir kitaptır.

Anadolu sahasında ilk tezkire Sehi Bey'e ait olup Heşt Behişt (sekiz cennet) ismini taşımaktadır. Bunun dışında Latifi tezkiresi, Ahdi'nin Gülşen-üş Şuara isimli tezkireleri de ünlüdür.

16.yy'da yaşayan Latifi (1491-1582) şiirleri de bulunmasına rağmen edebiyatımızda tezkiresiyle ünlü bir yazardır. Latifi tezkiresinde 310 şaire yer vermiştir. Latifi tezkiresinde şair ve sanatçıları objektif olarak değerlendirmiştir. Latifi tezkiresi bu yönüyle edebi tenkit örneğidir. Latifi'nin 1546'da tamamlayıp Kanuniye sunduğu kendi adıyla anılan tezkiresi, 1896'da Tezkiretü'ş-Şuara adıyla yayınlanmıştır. Tezkiretü'ş-Şuara süslü nesir şairidir.

Tezkiretü'ş-Şuarâ, Tezkire-i Şuarâ veya Tezkire adlarıyla anılan eserler devrin şairlerinin zaman içinde unutulup gitmelerini önlemek, hatırlanmalarına vesile olmak amacıyla yazılmış eserlerdir. İçlerinde en az yüz civarında şair bulunur ve bu yönleriyle şekil olarak günümüzdeki, yazarlar veya şairler sözlüğü gibi eserlere benzerler. Konularını şairlerin hayatları, kişilikleri, edebî faaliyetleri ve eserleri oluşturmaktadır. Tezkireler (çok ayrıntılı olmamakla beraber) biyografi eserleri olarak da kabul edilebilirler.

Tezkirelerde şairlerin hayatı hakkında bilgi verilir, kişilikleri ve eserleri üzerine değerlendirmeler yapılır ve eserlerinden örnekler verilir. Bu yönüyle edebî eleştiriler içerdiği söylenebilir. Tezkireciler bunu yaparken uslûbun sanatlı ve ahenkli olmasına da özen göstermektedir. Öyle ki, bu yönleriyle tezkireler aynı zamanda birer edebî eser niteliği taşımaktadırlar.

Şairlerin gerek tezkireye alınışlarında, gerekse eser ve şiirlerinden verilen örneklerin belirlenmesinde tezkirecinin zevk ve tercihi rol oynamaktadır.

Tezkireler çağının bir edebiyat ve kültür ürünüdür. Yazıldığı çağın sosyal, kültürel, sanatsal ortamını içerir. Aynı zamanda günümüz araştırmaları için değerli birer belge ve kaynak durumundadırlar.

Şair Tezkiresi yazma geleneği XV. yüzyılda Çağatay sahasında Ali Şir Nevayî tarafından kaleme alınan Mecalisü'n-Nefâis ile Anadolu sahasında ise Sehi Bey'in yazdığı Heşt Behişt ile başlayarak, asırlarca kesintiye uğramadan devam etmiştir.

Sehi Bey'in yazdığı Heşt Behişt adlı tezkireyi sırasıyla Latifî' nin kendi adıyla yazdığı Latifî tezkiresi; Ahdî'nin Gülşen-i Şu'ara; Aşık Çelebi'nin Meşa'irü'ş-Şu'ara; Hasan Çelebi'nin Kınalızade Tezkiresi; Beyanî'nin yine kendi adıyla anılan Beyanî Tezkiresi; Riyazî'nin Riyazü'ş-Şu'ara; Kafzade Faizî'nin Zübdetü'l-Eş'ar; Rıza'nın Rıza Tezkiresi; Yümnî'nin Yümnî Tezkiresi; Asım'ın Zeyl-i Zübdetü'l-Eş'ar; Güftî'nin Teşrifatü'ş-Şu'ara; Mücîb'in kendi adıyla anılan Mücîb Tezkiresi; Safayî'nin yine kendi adıyla anılan Safayî Tezkiresi; Salim'in Salim tezkiresi ; Belîğ'in Nuhbetü'l-Asar li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'ar; Ramiz'in Adab-ı Zürefa; Silahdar'ın kendi adıyla anılan Silahdar Tezkiresi; Safvet'in Nuhbetü'l-Asar min Fera'idi'l-Eş'ar; Tevfik'in Mecmu'atü't-Teracim; Es'ad'ın Bağce-i Safa-enduz; Arif Hikmet'in Tezkire'si ve Fatin'in Hatimetü'l-Eş'ar adlı eserleri izler.

Cumhuriyet Döneminde bu tezkireler üzerinde bir çok çalışmalar yapılmış, bazı tezkireler basılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

    • Sehi Bey Tezkiresi, Heşt Bihişt, Sehi Bey, Mustafa İsen.
    • Lâtifi, Tezkiretü'ş-şuarâ ve Tabsıratü'n-nuzamâ, Abdüllatif Çelebi Latifi, 993/1585, Rıdvan Canım.
    • Tezkiretü'ş-şuara, Kınalızade Hasan Çelebi, 1016/1607; İbrahim Kutluk. Tezkiretü'ş-şuara, Mustafa b. Carullah Beyani; İbrahim Kutluk. Türk Tarih Kurumu, Ankara 1997 Nuhbetü'l Âsâr li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'âr, İsmail Beliğ, Abdulkerim Abdulkadiroğlu.
    • Tezkire-i Şafayi (Nuhbetü'l-aşar min feva'idi'l-eş'ar), Mustafa Şafayi Efendi, Pervin Çapan, Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye, Esrar Dede, İlhan Genç.
    • Tezkire-i Mucip, Kudret Altun.
    • Tezkiretü'ş-Şu'ara Salim Efendi, Mirzazade Salim Mehmed Emin Efendi, 1156/1743; Adnan İnce .

Yorumlar - Yorum Yaz